Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğünce Samsun’da “Çeltikte Sözleşmeli Üretim Sektör Toplantısı’ gerçekleştirildi.
Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardımcısı İhsan Emiralioğlu, Zirai Karantina Toplantı Salonu’nda düzenlenen toplantıda, Türkiye’nin tarımsal alanına göre hasıla bakımından dünyada 9. sırada olduğunu söyledi.
Çeltiğin Türkiye açısından çok önemli bir ürün olduğunu vurgulayan Emiralioğlu, “Son 20 yılda üretimde yüzde 180’in üzerinde artış gerçekleştirdik ama hala kendi kendimize yeter değiliz. Bir miktar daha üretimimizi artırmamız lazım. Teşvik, destek ve sözleşmeli üretim modelini bu sektöre nasıl uyarlayabiliriz, üretimi daha nasıl artırabiliriz bunun gayreti içerisindeyiz.” dedi.
Türkiye’nin, dünyadaki 4,4 trilyon dolarlık gayrisafi tarımsal hasılanın 68,5 milyon dolarlık kısmını gerçekleştirdiğini anlatan Emiralioğlu, “Toplam tarım alanı bakımından 31, hasıla bakımından ise 9. sıradayız. Yani tarımsal verimlilik anlamında ülkemiz topraklarını dünya ölçeğinde iyi kullanan bir ülkeyiz. Bu, çiftçi ve üreticimizin başarısı. Toplam tarım alanına göre arazilerimizden aldığımız verim dünya ortalamasının üzerindedir.” ifadesini kullandı.
Doğal afetlerin 250 milyar dolarlık zararının yarısı tarım sektörüne
Emiralioğlu, bundan sonraki yıllardaki tarımı planlarken dikkat edilmesi gereken konular olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
“Son 50 yılda dünya nüfusu iki kat arttı. Kentleşme yüzde 37’den 57’ye çıktı. Köyden kente kayış söz konusu. Küresel iklim krizi, iklimde değişim senaryoları artık gerçek olmaya başladı, doğal afetler beş katına çıktı. Bunun 250 milyar dolarlık zararı oldu. Bu zararın da yüzde 50’si tarım sektöründe gerçekleşti. Yani küresel iklim krizinden etkilenen en önemli sektörlerden biri, tarım sektörü oldu.”
Dünya nüfusunun 2050’de 10 milyara, Türkiye’nin nüfusunun ise 105 milyona çıkmasının beklendiğine dikkati çeken Emiralioğlu, şunları kaydetti:
“Bu, gıda talebine dayalı üretim artışı demek. Gelişen nüfus artışı ve gıda talebine karşı insanlar ülkelerinin gıda arzını karşılamaya yönelik makro tedbirler alıyor. Biz de ülkemizin kendi kendine yeterlilik ve temel gıda ihtiyaçlarının karşılanması, ihracat sürecimizi geliştirmek için birtakım üretim tedbirleri almak zorundayız. Bunun için suyu merkeze alan tarımsal üretim planlaması yaptık, yeni bir destekleme modeli geliştirdik. Kredileri, hibe programlarını, sözleşmeli üretim ve argümanları tarımsal üretim planlaması çatısı altında suyu merkeze alan bir model ortaya koyduk.”
“Sözleşmeli üretimin avantajı var”
Tarım ve Orman İl Müdürü İbrahim Sağlam ise Samsun’un Edirne’den sonra en fazla çeltik üreten ikinci şehir olduğunu ifade etti.
Samsun’da 222 bin dekar alanda 170 bin ton çeltik üretimi yapıldığını belirten Sağlam, şunları söyledi:
“Samsun’da en fazla üretiminin yapıldığı yer ise 150 bin tonla Bafra ilçesidir. Samsun’da sadece şekerpancarı ve kenevir üretiminde sözleşmeli tarım üretimi yapılmaktadır. ‘Çeltikte de sözleşmeli tarımı nasıl yaparız?’ diye Bakanlığımızın çalışması oldu. Bence sözleşmeli üretimin avantajı var. Ne kadar ürettiğini ve nereye verebileceğini bileceksin, ürettiğiniz ürün elinizde kalmayacak. Bakanlığımızın uyguladığı şekilde bir üretim olduğunda karşılıklı sözleşmelerden mutlaka bir tanesi de bizde olacak. O aşamadan sonra gerekli bütün şeylere müdahil olacağız. Sözleşmeli üretimin hem üreticinin hem de sanayicinin menfaatine olacağını düşünüyorum.”
