Hâkimin avukat oğlu, onlarca kişiyi dolandırmaktan tutuklandı!

Özel Haber: Bursa 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Dolandırıcılık Davası

Son dönemlerin en dikkat çekici dosyası, Bursa 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor. 5’i tutuklu 52 sanıklı davada, Bursa Barosu üyesi avukat Yusuf Çakır’ın rolü büyük. Şaibeli işlerle uğraşan Çakır’ın babası da hâkim olarak görev yapıyor. Bir ağabeyi ise farklı bir ilde hâkimlik yapıyor.

Yusuf Çakır, 4 Ekim 2023’ten beri tutuklu. Çakır’ın suçlaması, çevresindekileri araç ticaretiyle aldatarak milyonlarca lira dolandırmasıyla ilgili. Kendisini lüks araç satıcısı olarak tanıtan Çakır, insanları kandırarak ellerindeki paraları gasp etti.

Avukat Yusuf Çakır’ın babası ve ağabeyi de hakim olarak görev yapıyor.

Milyonlarca TL’nin Peşinde

İddianameye göre Çakır, hesabına milyonlarca lira aktardı. Paraların bir bölümü geri ödendi ancak Çakır’ın hesabında hala 139 milyon 136 bin 277 TL bulunuyor. Kaynaklar, gerçek rakamın 200 milyon TL’yi aştığını iddia ediyor.

Yusuf Çakır’ın kız arkadaşı da davanın sanıkları arasında.

En Büyük Zarar Tekstilci Kardeşlerin

Çakır, en çok zarara uğrattığı kişiler arasında Aktulum Kardeşler’i gösteriyor. Aktulum Tekstil’in sahipleri Serkan ve Osman Aktulum’un toplam zararı 110 milyon TL’yi buluyor. Başka mağdurlar da ağır maddi kayıplar yaşadılar.

Banka hesaplarını para karşılığı kullandıran çok sayıda kişi de yargılanıyor.

Diğer Mağdurlar ve Şikayetler

Çakır’a dava açan avukatlardan Ahmet Batuhan Bölek, Avukat Caner Rollas, Av. Baran Aler, Ahmet Çavdar ve Av. Hasan Bahri Mert Biltekin de zararlarını mahkemeye iletti. Ayrıca Çakır’ın lise arkadaşları da benzer şekilde dolandırıldılar.

Gökhan Aktaş zararının 20 milyon TL seviyesinde olduğunu ifade etti.

Yok Olan Paraların İzleri

İddianameye göre, Çakır’a gönderilen milyonlarca lira arasında kaybolan paraların peşine düşülüyor. Paraların nereye gittiği ve nasıl kullanıldığı araştırılıyor.

Avukat Baran Aler 50 bin dolarlık bir zararının olduğunu ifade etti.

İtiraflar ve Gerçekler

Yusuf Çakır, birçok kişiyi dolandırmadığını savunuyor. Verdiği ifadede, maddi sıkıntılar nedeniyle yanlış yollara başvurduğunu ve borç batağına sürüklendiğini anlattı. Ancak bu savunma mağdurların kaybettikleri paraları geri getirmeyecektir. Davanın sonucu merakla bekleniyor.

Related Posts

Muğla’da odalar ve borsalar zeytin yasası için ayakta

Muğla Ticaret Borsası (MTB), Muğla Ticaret ve Sanayi Odası (MUTSO), Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası (FTSO), Bodrum Ticaret Odası (BODTO) Marmaris Ticaret Odası (MTO) ve Milas Ticaret ve Sanayi Odası (MİTSO) ortak açıklama yaparak, zeytinlik alanlarda sanayi, madencilik ve enerji projelerine izin verilmesini içeren, kamuoyunda ‘Zeytin Yasası’ olarak bilinen torba yasanın stratejik öneme sahip tarımsal üretim alanlarına zarar vereceği endişesini dile getirdi.

Ünlü markanın içeceği acilen raflardan kaldırılıyor: Kutularında patlama riski ortaya çıktı

ABD’de ünlü bir içecek markası, aşırı basınç nedeniyle patlama riski taşıyan on binlerce kutu ürünü piyasadan çekme kararı aldı. Raflardan acilen kaldırılan kokteyl, tüm ülkede satılmıştı…

Almanya ve Avusturya, göç politikasında ittifak kuruyor

Almanya ve Avusturya, göç politikasında ittifak kuruyor

Bütün telefonlar aynı anda çalacak! Acil durum alarm sistemi test ediliyor

İngiltere Hükümeti, ülke genelinde savaş hazırlığı çağrısı yaparken, iki yıl aradan sonra Acil Durum Alarm Sistemi’ni yeniden test etmeye hazırlanıyor. Bu test sırasında, tüm İngiliz vatandaşlarının telefonlarına yüksek sesli bir alarm mesajı gönderilecek.

CHP’li Başarır: ‘Bu tesadüf değil değil!’

CHP’li Başarır, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyona tepki gösterdi.

20 milyonluk rüşvet iddiasına ‘mesnetsiz’ açıklaması

Eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk soruşturmasında ifade veren Halil Kurdu, iş adamı Mehmet Tatlıcı’dan 20 milyon TL rüşvet alındığını iddia etti. Rüşvetin, Beylikdüzü’ndeki bir arsanın üst irtifak hakkı karşılığında protokolle kamuya devredilmesi sürecinde verildiği öne sürüldü. Tatlıcı’nın avukatı Ayhan Duran, Halil Kurdu’nun iddialarının asılsız ve kişisel husumete dayandığını savundu.