Gece bekçisi olarak çalıştığı işyerinden kovulan genç, İş Mahkemesi’nin yolunu tuttu. Kıdem ve ihbar tazminatı talep eden davacı genç, fazla çalışma ücretlerini de istedi. Mahkemede ifade veren davalı şirket avukatı ise, davacının, talep edilen alacakların zaman aşımına uğradığını, hafta tatili ve genel tatil ücret alacağı bulunmadığını öne sürdü.
İşveren, davacının işini doğruluk ve dürüstlük kuralına uygun yapmadığını, dedikodu yaparak işçileri birbirine düşürdüğünü, sözlü uyarılara rağmen davranışlarını değiştirmediği için iş sözleşmesinin feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istedi. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne hükmetti.
MESAİ ARKADAŞINA İFTİRA ATAN ÇALIŞAN İÇİN ŞOK KARAR!
Kararın her iki taraf avukatınca temyiz edilmesiyle devreye giren Yargıtal 9. Hukuk Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı. Yüksek mahkeme, mesai arkadaşlarına iftira atarak, onların dedikodularını yapan işçinin tazminatsız kovulmasını yerinde buldu.
Kararın sadece mesai saatlerinin hesaplanması yönünde bozulmasına hükmetti. Yargıtay kararında şöyle denildi: “Somut olayda; dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 2 bin TL fazla çalışma ücreti talep edilmiştir. Dava dilekçesinde talep edilen fazla çalışma ücretine hükmedilmiş ise de; ek bilirkişi raporunda hesaplanan miktarın uygun bir indirim yapılmadan fazla çalışma ücreti olarak kabul edilmesi, fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmadan karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.” denildi.
EŞİNDEN HABERSİZ EV SATANA KÖTÜ HABER
Öte yandan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, erkeğin kendi adına kayıtlı taşınmazı eşinin görüşünü almadan satmasını boşanma sebebi saydı. Eşin rızası olmadan yapılan ev satışının ‘güven sarsıcı’ olay olarak nitelendiren Yüksek mahkeme, bu tür durumlarda kişilik haklarına saldırıda bulunulan mağdur kadına manevi tazminat ödenmesi gerektiğine hükmetti.
Yaklaşık 30 yıllık evli olan çiftin arası; kocanın evini satarak, ilk evliliğinden olan oğluna ev almasıyla açıldı. Aile Mahkemesi’ne boşanma davası açan B.K., önceki evliliklerinden olan çocuğuna daire vermesiyle eşinin de kendi adına daire istediğini, bu talebi gerçekleşmeyince evi terk ettiğini öne sürdü.
ERKEK TAM KUSURLU
Eve geri dönmesi için noterden ihtar çektiğini, gönderdiği parayı almasına rağmen eve dönmediğini dile getirdi. Davalı – davacı kadın ise iddiaların asılsız olduğu, adeta evi terke zorlayan davacı erkek olduğu, bağımsız konut temin etmediği gibi eve dön ihtarını da bağımsız olmayan bu konuta yaptığını söyledi, Toplam 100 bin TL tazminat talep eden kadın, boşanma davasının kabulünü istedi. Tarafları dinleyen Mahkeme, davacı – karşı davalı erkeğin boşanma davasının kubülüne hükmetti. Kararı kadın, istinafa götürünce devreye Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) 4. Hukuk Dairesi girdi. BAM kararında; “Erkeğin kendi adına kayıtlı taşınmazı eşinin görüşünü almadan sattığı anlaşıldığından bu vakıanın davacı erkeğe kusur olarak yüklenmesinin gerektiğini, bu durumda boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı erkeğin tam kusurlu olduğu belirtilerek gerekçenin düzeltilmesine karar verilmiştir.” denildi.